Yerliciliğin Retoriği
Yazar: Fırat Mollaer
Yayınevi: Phoenix Yayınevi
Tür: Felsefe-Düşünce
Sayfa sayısı: 160
Kapak türü: karton
Kağıt türü: 2. Hamur
Dil: Türkçe
Baskı: 2019
Barkod: 9786059801904
Fırat Mollaer Yerliciliğin Retoriği'nde bu ülkeyi düşünmenin hakim biçimlerini sorgularken toplumsal-siyasal meseleleri kültürel mevzulara indirgeyen kültürelciliğe güçlü bir eleştiri yöneltiyor. Buna göre, yerlicilik kültürü bir kavga silahına dönüştürüp toplumu ve siyaseti kültürün bir uzantısı olarak kurgular. Yerlicilik yerliden çok yerli olmayanla ilgili bir söylemdir, hatta yerli olmayanı inşa etmenin bir yoludur. Öte yandan, yerlicilik kültür silahını yerli olmayana yöneltmekle kalmaz, rakip yerliler de birbirlerine aynı silahı çevirebilirler. Peki ama yerlicilik yerlilerin birbirine çevirdiği bir silah haline gelirse hangi işlevi görüyordur? Yerliciliğin düşünsel kaynakları nelerdir? Yerliciliğin tek bir biçimi mi vardır? Eğer cevap olumsuzsa farklı tipleri birbirinden nasıl ayırt edilebilir?
Yerliciliğin ideolojik ve söylemsel kuruluşu üzerinde düşünmeye çağıran kitap, söz konusu sorulara ülke, toprak, ev, taşra, kahraman, mazi, kültür, din, rasyonalite ve diğer terimler aracılığıyla, toplumsal-siyasal kuramdan kültürel kurama, edebiyattan, sinema ve felsefeye mekik dokuyarak cevaplar arıyor. Kitabın özgün savlarından biri ideolog ve antropolog tipi yerlicilik kavramları. Mollaer, yerliciliğin düşünsel kaynağı olarak Yahya Kemal'in düşüncelerini ele alırken, ideolog tipi yerliciliği Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç ve Cemil Meriç'ten, antropolog tipi yerliciliği ise Ahmet Hamdi Tanpınar'dan hareketle, kuramsal bir çözümlemeyle temellendiriyor. Kitapta bu ülkeye dair egemen söylemlerin tartışılmasına Tanpınar, Yahya Kemal, Cemil Meriç ve Nuri Bilge Ceylan'ın yanı sıra Gaston Bachelard, Fredric Jameson, Ernst Renan ve Daryush Shayegan gibi yazar ve düşünürler de iştirak ediyor. Yazar bazen ironik bir dille bazense bir yurttaş ciddiyetiyle kültürelciliğe karşı eşit yurttaşlar olarak sorunları cesaretle önümüze koymayı öneriyor. Yerliciliğin Retoriği yerliciliğin kültür savaşını körükleyerek kapattığı düşünce yollarını açma denemesi olarak da okunabilir.