Uygarlığın Doğuşu (Yakındoğu'da Avcılık ve Toplayıcılıktan Tarıma Kentlere ve Devlete Geçiş)
Yazar: Charles Keith Maisels
Yayınevi: İmge Kitabevi Yayınları
Tür: Tarih-İnceleme
Sayfa sayısı: 640
Kapak türü: karton
Kağıt türü: 1. Hamur
Dil: Türkçe
Baskı: 1999
Barkod: 9789755332659
Meslek yaşamı ilginç bir gelişme gösteren Charles Keith Maisels, fotoğrafçılık eğitimi gördükten sonra dünyanın dört bir yanını gezdi. Daha sonra merakları kendisini akademik derinliklere sürükledi: Çinçe ve coğrafya çalışmaya yöneldi, İndüs ve Mezopotamya uygarlıklarını karşılaştıran, ideoloji ile kozmolojinin ilişkisini araştıran (basılmamış) çalışmalar yaptı. Sonunda, Edinburgh Üniversitesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nde "Mezopotamya'da Toprağa Yerleşmenin, Tarımın ve Kent Devleti'nin Kökenleri" konusunda (1984'te basılan) doktora tezini tamamladı. Bu çalışmasında, Asya Tipi Üretim Tarzı kavramına netlik ve evrensellik kazandırma yolunda (Batı uygarlığına açılan "kent devleti" örgütünün karşıtı bir yapıya sahip gördüğü) "köy devleti" kavramını bilim dünyasına sundu.
Uygarlığın Doğuşu adlı yapıtında ise, denebilir ki insanlık tarihinin belkemiğini oluşturan, "avcılık ve toplayıcılıktan tarıma, oradan kentlere ve devlete geçiş" evrelerini Mezopotamya'da gerçekleşen bu geçiş dönemini incelemektedir. Bunu zengin bir görsel malzeme (65 şekil, 22 harita, 14 çizelge) desteğiyle yaparken tarıma, kentlere, devlete geçişle ilgili kuraklık, fetih, tabakalaşma, sulama, nüfus gibi görüşlere meydan okumakla kalmayıp, bunların yerine ekoloji, yüksek taban suyu, nüveleşme, yatay ilişkilerden dikey ilişkilere geçiş, konik klan yapısı gibi özgün açıklamalar ileri sürmektedir.
Uygarlığın Yakındoğu'da doğuşunun taslağını, ekolojinin, tarihin, arkeolojinin ve etnoğrafyanın verilerini çapraz denetimden geçirererk çizmektedir. Bunu o derece başarıyla kotarmaktadır ki, Londra Arkeoloji Enstitüsü Başkanı David R. Harris "hem bilginlere, hem konunun uzmanı olmayanlara seslenebilen" yapıtının, alanında bir tour de force (güç gösterisi) olduğunu rahatlıkla yazabilmektedir.
Yapıtın sonundaki 46 sayfalık (1000'in üzerinde) kaynakça, çalışmanın gücünü göstermesi yanı sıra, insanlık tarihiyle ilgili araştırma yapmak isteyenlerin yararlanabileceği zengin bir hazine niteliği taşımaktadır.